Onomatopoeia, İngilizce'ye Geç Latince aracılığıyla geldi ve nihayetinde "ad" anlamına gelen Yunanca onoma ve "yapmak" anlamına gelen poiein'e kadar uzanıyor. (Onoma, özel isimlerin ve kökenlerinin incelenmesine atıfta bulunan onomastik gibi terimlerde bulunabilirken, poiein bize şiir ve şair gibi kelimeler verdi.)
Onomatopoeia'yı kim icat etti?
Onomatopoetik sözcükler kulağa tanımladıkları gibi gelir: örneğin "pop" ve "crack". Onomatopoeia'nın kökenleri eski Yunanlılara kadar izlenebilir. Onomatopoeia kelimesi Yunancadan gelmektedir.
Onomatopoeia nerede bulunur?
Onomatopoeia, kelimelerin atıfta bulundukları veya tanımladıkları şeyin gerçek sesini uyandırdığı bir konuşma şeklidir. Bir havai fişek patlamasının “patlaması”, bir saatin “tik tak”ı ve bir kapı zilinin “ding dong”u, onomatopoeia örnekleridir.
Onomatopoeia neye dayanır?
Onomatopoeia (Amerikan İngilizcesinde de onomatopeia), tanımladığı sesi fonetik olarak taklit eden, andıran veya öneren bir sözcük yaratma sürecidir. Böyle bir kelimenin kendisine de onomatopoeia denir. Yaygın yansımalar arasında oink, miyav (veya miyav), kükreme ve cıvıltı gibi hayvan sesleri bulunur.
Onomatopoeia gerçek bir kelime olmak zorunda mı?
Karmaşık görünümüne ve sesine rağmen, onomatopoeia aslında İngilizce dilinde basit bir işleve sahiptir. Onun"bir kelimenin, guguk kuşu, miyav, korna veya gümleme gibi, göndergesi tarafından yapılan veya onunla ilişkilendirilen bir sesin taklidi ile oluşumu" olarak tanımlanır. Basitçe söylemek gerekirse, kulağa ne anlama geldiğine benzeyen bir kelime.