Geçen zaman anlamı?

İçindekiler:

Geçen zaman anlamı?
Geçen zaman anlamı?
Anonim

: alınan gerçek süre (bir yarış pistinde seyahat eden bir tekne veya otomobil gibi)

Geçen zamanı bir cümlede nasıl kullanırsın?

Yas tepkileri ile çocuğun ölümünden bu yana geçen süre arasında bir ilişki bulunamadı. Bu nedenle, geçen süreye dayanarak, yanlış bir şekilde iki davranışın farklı olduğu sonucuna varırız. 2.54 cm deiyonize suyun (sabit olmayan kafa) toprak yüzeyine sızması için geçen süre kaydedildi.

Hangi geçen süre örneği?

Örneğin, otobüs sabah 9:00'da başlayıp sabah 9:30'da okula varıyorsa otobüsün okula varması için geçen süre 09:00 – 09:30 30 dakikaya eşittir. … Yani okul otobüsünün okula ulaşması 30 dakika sürer.

Geçen zamanın eş anlamlısı nedir?

Bu sayfada elapse için 17 eş anlamlı, zıt, deyimsel ifade ve ilgili kelimeleri keşfedebilirsiniz, örneğin: pass away, slip-by, lapse, son kullanma, kayma, zaman aralığı, pas, geç, atla, git ve zaman.

Geçmek ve geçmek arasındaki fark nedir?

bu, geçip yavaş yavaş düşmek demektir; geçen süre (zamanın) geçmek veya hareket etmek iken azalmak.

Önerilen:

Ilginç makaleler
Buddy boy ne demek?
Devamını oku

Buddy boy ne demek?

isim. BİZ. (Başlıca bir hitap şekli olarak) yakın bir erkek arkadaş, bir arkadaş. Daha sonra genellikle alaycılık veya saldırganlık imalarıyla kullanılır. Buddy'nin gerçek anlamı nedir? Arkadaş, en yaygın olarak bir arkadaş için gayri resmi bir kelime olarak kullanılır.

Büyükelçi köprüsü nerede bulunur?
Devamını oku

Büyükelçi köprüsü nerede bulunur?

Ambassador Köprüsü, Detroit, Michigan, Amerika Birleşik Devletleri'ni Windsor, Ontario, Kanada ile bağlayan Detroit Nehri üzerinde ücretli, uluslararası bir asma köprüdür. Büyükelçi Köprüsü neden inşa edildi? Böyle bir yapı elde etme çabaları, I.

Durağan bir anlam mısınız?
Devamını oku

Durağan bir anlam mısınız?

koşmayı veya akmayı durdurmak, su, hava vb. olmak veya durmaktan bayat veya pis olmak, bir su havuzu gibi. gelişmeyi, büyümeyi, ilerlemeyi veya ilerlemeyi durdurmak için: Zihnim çok fazla televizyondan dolayı durgunlaşıyor. uyuşuk ve donuk olmak ya da olmak: