1: bir noktaya veya diğerine yönelmek veya hareket etmek: bir araya gelmek: kesişen patikaları karşılamak Polis arabaları kaza mahallinde birleşti. 2: bir araya gelmek ve ortak bir çıkar ya da odakta birleştirmek Ekonomik güçler ülkeyi durgunluktan çıkarmak için birleşti.
Yakınsamayı tanımlayan nedir?
1: yakınsama ve özellikle birlik veya tekdüzeliğe doğru hareket etme eylemi üç nehrin yakınsaması özellikle: tek bir noktanın görüntüsü olacak şekilde iki gözün koordineli hareketi karşılık gelen retina alanlarında oluşur. 2: yakınsak olma durumu veya özelliği.
Yakınsamayı cümle içinde nasıl kullanırsınız?
Cümlede Yakınsama ?
- Her yıl ailem, aile birleşimimiz için Amerika Birleşik Devletleri'nin dört bir yanından Georgia'da bir araya gelmeyi seçiyor.
- Mümkün olan protestonun yeri ve zamanı önceden herkesle paylaşıldığından, katılan birçok protestocu sabah tam sekizde belediye binasında bir araya gelecek.
Yakınsama nedir ve bir örnek?
Yakınsama tanımı, iki veya daha fazla şeyin bir araya gelmesi, bir araya gelmesi veya tek bir şeye dönüşmesi anlamına gelir. Yakınsama örneği, bir insan kalabalığının birleşik bir grup halinde hareket etmesidir.
Yakınsama için başka bir kelime nedir?
Bu sayfada yakınsama için 33 eş anlamlı, zıt, deyimsel ifade ve ilgili kelimeleri keşfedebilirsiniz, örneğin:confluent, buluşma, toplantı, katılma, konsantrasyon, ayrıştırma, izdiham, yakınsak, yakınsak, conflux ve concurrence.