sıfat, sd·ow·i·er, shade·ow·i·est. baygınlıkta bir gölgeye benzemek, hafiflik, vb.: gölgeli ana hatlar. asılsız, gerçek dışı veya yanıltıcı: gölgeli meşguliyetler.
Gölgeli derken ne demek istiyorsun?
1a: gölgenin doğası veya gölgeye benzeyen. b: hafifçe algılanabilir: belirsiz. 2: derin gölgeli iç mekanlarda olmak veya gölgeler tarafından gizlenmek. 3a: gölgeli duyu 1.
Konuşmanın hangi kısmı gölgeli?
Gölgede; gölgeler tarafından karartılmış.
Gölgeyi cümle içinde nasıl kullanırsın?
1, Gölgeli bir yamaçta birlikte çömeldiler. 2, Körlerin arasından gölgeli bir figür gördü. 3, çalılıkların arasında yürüyen uzun, solgun, gölgeli bir figür seçebiliyordum. 4, Gölgeli bir köşede otururken ağzının yavaş ve kademeli bir şekilde uzadığını gözlemliyorum.
Kötülük için daha iyi bir kelime nedir?
Kötülük için DİĞER SÖZLER
1 sinful, adaletsiz, ahlaksız, kısır, yoz, alçak, aşağılık, hain. 2 zararlı, yıkıcı. 6 Kötülük, ahlaksızlık, fesat, adaletsizlik, yozlaşma, alçaklık. 9 felaket, musibet, vay, sefalet, ıstırap, keder.